Değerli spor kamuoyunun ve sporun tüm paydaşlarının dopingle mücadele faaliyet ve süreçlerine ilişkin bilgilendirilmesi amacıyla bu açıklama yapılmaktadır.
Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu’nun Rolü ve Yetkisi
Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu, Türkiye’de dopingle mücadeleyi kurumsallaştırmak ve dopingle mücadele faaliyetlerini uluslararası ilkelere uygun şekilde yürütmek amacıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi arasında imzalanan 24.05.2011 tarihli protokole dayanarak kurulan bağımsız Ulusal Dopingle Mücadele Kuruluşu’dur. Bu kapsamda, Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu, dünya genelinde dopingle mücadelede en yetkili kurum olan Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından tanınmış ve Dünya Dopingle Mücadele Ajansı’nın belirlediği kurallar çerçevesinde hareket eden Türkiye’deki tek yetkili Dopingle Mücadele kuruluşudur.
Komisyon’un temel amacı, sporcuların haklarını koruyarak adil ve eşit bir spor ortamını desteklemektir. Doping kontrol süreçleri, sadece ulusal kuruluşlar tarafından değil, Uluslararası Federasyonlar ve Büyük Çaplı Turnuva Düzenleyicileri tarafından da işbirliği halinde sürdürülmektedir.
Doping Kontrol Örnek Alma İşlemleri
Doping kontrol örnek alma işlemleri, bağımsız ve eğitimli Doping Kontrol Görevlileri tarafından dünyanın her yerinde uygulanan Dünya Dopingle Mücadele Ajansı tarafından yayımlanan Doping Kontrolü ve Soruşturmalara ilişkin Uluslararası Standartlarda belirtilen işlemler çerçevesinde gerçekleştirilir. Bu kapsamda, sporculardan hem müsabaka içi hem de müsabaka dışı dönemlerde doping kontrol örneği alınabilmektedir.
Doping kontrolüne alınacak sporcuların seçimi, Dünya Dopingle Mücadele Ajansı tarafından yayımlanan Doping Kontrolü ve Soruşturmalara ilişkin Uluslararası Standartlarda belirtilen kurallara uygun olarak, çeşitli kriterler temelinde gerçekleştirilir. Sporcular doping kontrolüne seçilirken, müsabakalara katılım oranları, performans bilgileri, müsabaka dereceleri, sporcunun geçmiş biyolojik verisi, istihbarat bilgileri gibi çeşitli ölçütler göz önünde bulundurulur ve çoğunlukla hedefe yönelik doping kontrolü yapılır. Seçilen sporcu bilgileri sporcuya bildirim yapılana kadar dopingle mücadele kuruluşu tarafından gizli tutulur. Sporcuya yapılan bildirimden örnek alım süreci tamamlanana kadar sporcu, gözlem altında tutulur. Süreç, tarafsız ve şeffaf bir şekilde yürütülür. Bu süreçte dış müdahaleye izin verilmez ve süreç hakkında dışarıya bilgi sızdırılması kesinlikle yasaktır.
Sporcuların kişisel bilgileri, doping kontrolü sırasında toplanan bilgiler de dahil olmak üzere, gizlilik kurallarına uygun olarak korunur. Dünya Dopingle Mücadele Ajansı tarafından yayımlanan Özel Hayatın ve Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Uluslararası Standartlar, dopingle mücadele programları sırasında işlenen kişisel bilgilerin uygun, yeterli ve etkili gizlilik korumalarına tabi olmasını sağlar.
Alınan doping kontrol örnekleri, idrar, kan, ya da kuru kan damlası şeklinde olabilir.Halihazırda Dünya Dopingle Mücadele Ajansı tarafından akredite edilmiş/onay verilmiş başkaca bir doping kontrol örneği alım yöntemi bulunmamaktadır. Hangi tür örneklerin alınacağına dair karar, spor dalına özgü risk değerlendirmeleri, istihbarat bilgileri ve bilimsel çalışmalar doğrultusunda verilmektedir. Bu örnekler, çeşitli rutin ve ileri incelemelere tabi tutulur ve farklı madde ya da yöntem kullanımının tespit edilmesi amacıyla analiz edilebilir. Bunun yanı sıra, belirli biyolojik parametrelerin izlenmesi, doping kontrol süreçlerinin tamamlayıcı bir unsuru olarak değerlendirilmesi ve Sporcu Biyolojik Pasaport verilerinin oluşturulması için de kullanılabilir. Her bir örnek, dopingle mücadelede bilimsel temellere dayalı bir denetim sürecinin parçası olarak, Uluslararası Standartlara uygun şekilde değerlendirilir.
Doping Kontrol Görevlilerinin yetkilendirmesi ve düzenlenen doping kontrolleri Dünya Dopingle Mücadele Kuralları, Türkiye Dopingle Mücadele Talimatı ve Dünya Dopingle Mücadele Ajansı Uluslararası Standartlarına uygun olarak yürütülmektedir.
Doping Kontrol Örneklerinin Analizi ve Saklanması
Sporculardan alınan doping kontrol örnekleri, A ve B örneği olmak üzere iki ayrı şişedesaklanarak Dünya Dopingle Mücadele Ajansı tarafından yetkilendirilmiş ve denetlenen bir laboratuvara gönderilmektedir. Doping kontrol örneklerinin konduğu şişeler doping kontrolleri için özel olarak üretilmekte olup laboratuvarlar dışında açılması engellenmiş mekanizmalarla donatılmış, örneğin bütünlüğünü bozmaya yönelik olası kurcalama girişimleri tespit edilebilir şekilde tasarlanmıştır. A örneği analiz için öncelikli olarak incelenirken, B örneği sadece gerekli durumlarda analiz edilmek üzere saklanmaktadır.
Bugün itibariyle, dünya üzerinde Dünya Dopingle Mücadele Ajansı tarafından doping kontrol analizleri için yetkilendirilmiş 30 laboratuvar bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi Ankara’da Hacettepe Üniversitesi bünyesinde yer alan Türkiye Doping Kontrol Merkezi’dir.
Doping kontrol örnekleri, Uluslararası Standartlara uygun olarak 10 yıla kadar saklanabilmekte ve teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yeni analiz yöntemleri geliştirildikçe geçmişe dönük olarak tekrar incelenebilmektedir. Bu, dünya genelinde dopingle mücadelede kritik bir güvence mekanizması oluşturmaktadır.
Yasaklı Maddeler ve Kusursuz Sorumluluk
Dopingle mücadele kapsamında yapılan laboratuvar incelemelerinde, Dünya Dopingle Mücadele Ajansı tarafından her yıl güncellenerek yayımlanan ve dünya çapında geçerli olan Yasaklılar Listesi Uluslararası Standardı esas alınmaktadır. Bu liste, sporcular için kullanımı yasaklı olan tüm madde ve yöntemleri açık bir şekilde tanımlamaktadır. Yasaklı maddeler; anabolik maddeler, peptid hormonlar, uyarıcılar, narkotikler ve idrar söktürücülergibi birçok farklı sınıfı kapsamaktadır. Yasaklı yöntemler ise, genetik uygulamalar, kan nakli yöntemleri ve doping kontrol sürecini bozmaya yönelik uygulamaları içermektedir.
Bu liste, sporcu sağlığını, adil ve dürüst oyun ilkelerini korumayı amaçlayan bilimsel veriler ışığında belirlenmektedir. Her sporcu, bu listeyi bilmek, güncellemelerini takip etmek ve belirtilen kurallara uymakla yükümlüdür. Dopingle mücadelede temel prensiplerden biri “kusursuz sorumluluk” ilkesidir. Bu ilkeye göre, bir sporcunun vücudunda yasaklı bir madde tespit edilmesi durumunda, maddeyi nasıl veya ne şekilde aldığına bakılmaksızın sorumluluk doğrudan sporcuya aittir.
Sonuç olarak, Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu, dopingle mücadelede uluslararası standartlara tam uyumlu bir şekilde faaliyetlerini sürdürmekte ve Dünya Dopingle Mücadele Ajansı tarafından denetlenen bir yapı olarak şeffaf, adil ve bilimsel temellere dayalı doping kontrol işlemlerini uygulamaktadır.
Sporcuların ve kamuoyunun yanlış bilgi ve spekülasyonlara önem vermemesi, doğru bilgi için yetkili kurumlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi büyük önem taşımaktadır.
Kurulduğu günden beri olduğu gibi, Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu dopingle mücadelede uluslararası standartlara paralel şekilde şeffaf ve bilimsel yaklaşımını devam ettirecek, temiz spor için kararlılıkla çalışmayı sürdürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.